Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Law | ||||
Law | dual citizenship n. | çifte vatandaşlık | ||
Tom has dual citizenship. Tom'un çifte vatandaşlığı var. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | dual citizenship n. | çifte vatandaşlık | ||
I want my children to have dual citizenship. Çocuklarımın çifte vatandaşlığa sahip olmasını istiyorum. More Sentences |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
Politics | ||
Politics | dual-citizenship n. | çifte vatandaşlık |